Tatil Cenneti Dalyan

Dalyan, Muğla'nın Ortaca ve Köyceğiz ilçeleri arasına bulunan eşsiz bir beldedir. Köyceğiz Gölü'nden yola çıkıp 12 km boyunca uzanan Dalyan Kanalı, Akdeniz'e 2km kadar kala kanalın getirdiği alüvyonlarla oluşmuş, sazlıklar ve adeta labirentler halinde bir deltaya dönüşür. Kanal, Akdeniz'in tuzlu sularıyla buluşmasını da İztuzu Kumsalı'nda yapar.

Akdeniz ve Köyceğiz Gölü'nün neredeyse tam ortasında, sayısız su kanali ile bezenmiş Dalyan, tatlı su ve tuzlu suyun buluşma noktasıdır. Bu özelliği ile sayısız deniz canlısına ev sahipliği yapar. Deniz canlılarının bolluğu sebebiyle Türkiye'nin en eski dalyancılık merkezlerinden biri olan Dalyan, adını da bu faaliyet üzerinden almıştır. Nil Kaplumbağası gibi ender türler de bu canlıların arasındadır. Fakat bölgeye en büyük ünü kazandıran deniz canlıları Caretta Caretta kaplumbağalarıdır. Caratte Caretta'lar tüm yolculuklarının ardından İztuzu Kumsalı'na, yani doğdukları yere dönerler ve burada yeniden yumurtlarlar. İztuzu Kumsalı, Caretta Caretta'ların güvenliği için sıkı koruma altındadır. Uzunluğu yaklaşık 5km'dir, genişliği de 75m ve 200m arasında değişkendir. İztuzu Kumsalı, bir tarafında tatlı suyu, diğer tarafında da tuzlu suyu birbirinden ayırır. Özel çevre koruma bölgesi statüsünde olan Dalyan, yapılaşma veya diğer etkenlerle dokusu bozulmadan bölgelerden.

Eşsiz doğal güzelliklerinin yanı sıra Dalyan, binlerce yıl öncesinden günümüze kalan Kaunos Antik Kenti'ne de komşudur. Kaunos, kendi zamanında Karia ve Lykia bölgeleri arasında, döneminin önemli liman kentlerinden biriydi. Fakat 1. Yüzyılda limanın kanalın getirdiği alüvyonlarla dolmaya başlamasıyla eski önemini kaybetti. Dalyan'da Kaunos'a dair sayısız kalıntı bulunuyor. Bunlardan en çok dikkat çekenlerinin arasında kentin kayalara oyulmuş tapınak şeklindeki gösterişli kaya mezarları yer alıyor.

Dalyan, sıcak su kaynakları açısından da hayli zengin bir bölgede yer alıyor. Özellikle Köyceğiz Gölü'nün güneyi ve kanalın üst kısımları bu açıdan önemli. İnsanı gençleştirdiği söylenen çamur banyolarına olan ilgi artarak devam ediyor. Ayrıca sadece 15km uzaklıktaki Dalaman Çayı da hem doğası, hem de Rafting Sporu imkanlarıyla ilgi görüyor.

Binlerce yıl önceden gelen tarihi, emsalsiz doğal güzellikleriyle Dalyan, hayatınızda mutlaka görmeniz gereken yerler listesinde ilk sıralara eklenmeli.

Kaunos Antik Kenti'nin adı, antik çağlardan günümüze gelmiş birçok kitap ve yazıtta geçer. Kaunos, konum olarak Dalyan'ın tam karşısındadır. Önceleri de varlığı bilinmesine rağmen, kesin yeri 1842 yılında İngiliz Arkeolog Hoskyn tarafından belirlenmiştir. Hoskyn tarafından bölgede bulunan tabletler tercüme edilmiş, edilinen bilgilerle buranın Kaunos olduğu anlaşılmıştır. Belgelenmiş tarihi günümüzden 2.800 yıl eski olan Kaunos'un, bir yaşam alanı olarak gerçek tarihinin çok daha eski olduğu bilinmektedir. Bölgede bulunan ve yontma taş devrinden kalan kesici aletler, ok başları gibi kalıntılar da bu bilgiyi desteklemektedir. Kaunos, döneminde kendi parasını basabilecek düzeyde büyük ekonomiye sahip, egemen bir şehir devletiydi. İsviçreli Arkeolog P. Roos, Kaunos'un sınırlarını şöyle tarif eder; "Güneyde Fethiye Körfezi ile körfezin kuzeyindeki Krya Antik Kenti'nden başlayıp Fethiye'nin 35 kilometre Doğusundaki Tlos'a kadar uzanan hat ile Batı'da ise Gökova Körfezi'ndeki Idyma ve biraz daha Kuzeyde Ula'nın batısındaki Çamköy'e kadar uzanan hat." Bu tarifi günümüze uyarlarsak, Muğla'nın güneyinden itibaren Muğla ve Antalya arasındaki dağ şeridi tümüyle Kaunos egemenliği altındaydı.

Kaunos Adı Nereden Geliyor?

Romalı Tarihçi ve Şair Ovidius'a göre, Kaunos'un kuruluşuyla ilgili efsane şöyledir: Karya Kralı Miletos'un ikiz çocukları olur. Erkek çocuğa Kaunos, kıza çocuğa da Byblis adı verilir. Büyüdüklerinde Byblis, kardeş sevgisinin ötesinde bir sevgiyle erkek kardeşi Kaunos'a aşık olur. Kardeşi Kaunos'a duygularını açıklayan bir mektup gönderir. Bunu öğrendikten sonra kız kardeşini bir daha görmek istemeyen Kaunos, yanına sevdiği dostlarını da alarak ülkeyi terk eder. Böylece güneye gider ve bugün kendi adıyla anılacak şehrin olduğu bölgeye yerleşmeye karar verir. Kardeşinin gidişiyle sevgisine karşılık bulamayan Byblis, kendisini yüksek bir kayanın üzerinden atarak canına kıyar. Fakat Nympheler (Su Perileri) Byblis'e acıyarak onu bir pınara dönüştürürler ve sonsuza kadar akmasını sağlarlar. Bugün bile Dalyan'da akan ve Calbis adı verilen pınarların Byblis'in gözyaşları olduğu söylenir.

Kaunos Nasıl Bir Kent?

Kaunos engebeli bir arayize kurulmuş büyük bir kent. Bugün bile kent üzerinde Akropol (Kale ve Surları), şehir surları, tiyatro, kilise, hamam, depo, çeşme, agora, stoa ve kent içi yolları, tapınaklar ve kutsal alanlar, liman ve mezarlık kalıntıları bulunuyor. Bunların yanı sıra günümüze kadar ayakta kalamamış fakat varlığı bilinen askeri liman, tersaneler, spor alanları, konut alanlarını içeriyor. Bunlara bir de henüz hala keşfedilmemiş ve toprak altında bulunabilecek alanları kattığımızda Kaunos'un ne denli büyük bir kent olduğu daha iyi anlaşılabiliyor. Ayrıca bölgedeki birçok küçük antik kentin, bağımsız ve ekonomik anlamda güçlü olan Kaunos'un egemenliği altında olduğu biliniyor. Bölgede şuana kadar yapılmış olan kazılarda, mimari eserlerin dışında birçok heykel, kaide, sikke, amfora, alınlık (Diadem), süs eşyaları, vazolar, kandiller, figürler, çanak ve çömlek bulunmuştur.